Haber

TGS’den Sputnik greviyle ilgili açıklama: Suçlanması gereken işverenin sendikaları tanımayan tutumudur

Toplu iş sözleşmesi sürecinde masanın devrilmesi üzerine greve çıkan Sputnik Türkiye’deki gazetecilerin mücadelesi 29’uncu gününde devam ederken, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) greve ilişkin açıklama yayınladı.

“Susmadık, yılmadık, vazgeçmeyeceğiz” başlıklı yazılı açıklamada, “Maalesef bu süreçte grevimize yönelik iftiralar devam ediyor. Bu açıklama işverenin dedikodularına yanıt niteliğindedir. Haklı mücadelemize gölge düşürmek için aralıksız çabalarını sürdüren temsilciler ve grev kırıcılar.”

“Elbette bu açıklamanın grevdeki meslektaşlarımız yerine işverene sevgi, ilgi ve saygı gösteren kötü niyetli kişileri durdurmasını beklemiyoruz. Saldırgan ve kötü niyetli söylentilerin greve destek veren arkadaşlarımızı etkilememesi için bu açıklamayı yapıyoruz. çarpmak.”

‘PROJELERİN BİRLİĞİN FAALİYETLERİNİ YÖNLENDİRMESİ SORUN DEĞİL’

“1. Türkiye Gazeteciler Birliği on beş yıldır çeşitli konularda AB projesi yürütüyor. Dört yıldır devam eden projeyle gazetecilere yeni medya eğitimi, İngilizce kursları, psikolog desteği, hukuki savunma ve ekonomik destek veriliyor. Bu konularda nasıl bir yol izlenecek?, sendikanın projenin yazımında belirlediği çizgide devam ediyor. Grev kırıcıların iddia ettiği gibi projelerin, gazetecilerin faaliyetlerine müdahale etme, müdahale etme, yönlendirme durumu yok. sendika.

2- Sputnik Türkiye ofislerindeki örgütlenme faaliyeti, sendikanın 2022 hedefleri dahilinde olmasa da burada çalışan üyelerimizin istek ve çabasıyla yeniden canlandırıldı ve işyerinde çoğunluk sağlandı. Taleplerin belirlenmesinden taslağın hazırlanmasına, müzakere sürecinin yürütülmesinden grev sürecine kadar her düzeyde üyelerimiz ana belirleyici oldu. Bağımsız olarak veya üyelerimizin bilgisi dışında ne bir talep masaya yatırıldı, ne de patronla bilinmeyen bir toplantı yapıldı.

3- Sendikamızın stratejisi; Her düzeyde demokratik, şeffaf ve kapsayıcı faaliyetler yürütmek. Stratejimiz gereği üyelerimiz tarafından seçilen işyeri temsilcisi, toplu sözleşme sürecinin başladığı günden uyuşmazlıkla sonuçlandığı güne kadar tüm müzakerelere katılmıştır. Bugün “yanlış strateji” olmakla suçlanan da bu anlayıştır. Suçlanması gereken sendikanın stratejisi değil, patronun sendikayı tanımayan tutumudur. Dokuz müzakere oturumunda taleplere olumlu yanıt vermeyen ve teklif sunmayan patronun sendika karşıtı tutumunun eleştirilmesi gerekiyor.

‘İŞVEREN BUNU GÖZALDI VE 24 ÜYEMİZİN İŞİNE SON VERDİ’

4- Uyuşmazlık raporunun sendikaya ulaştığı ilk gün üye toplantısı düzenlenerek altmış günlük grev dönemi başladı. Tüm Sputnik üyelerinin davet edildiği bu toplantıda alınan karar uyarınca, grev kararının 24 Temmuz’da işyerlerine asılmasına karar verildi. Grev ilanının uygulama anlamına gelmediği üyelerle paylaşıldı. Bir grev ve bunu uygulamak için 55 günümüz var. Bu toplantıda ayrıca bu sürenin müzakere için kullanılması ve patrona masaya dönme fırsatı verilmesi de görüşüldü ve karara bağlandı. Grev kararı sonrasında patron anlaşmazlığı çözmek yerine sorunu görmezden gelmeyi tercih etti ve 7 Ağustos’ta 24 üyemizin işine son verdi.

’24 İHRAÇ EDİLEN ÜYELERİMİZ YASAL GREV’

5- Sendika olarak bu ülkede yaşayan herkesin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunlarına saygı duyması gerektiğine, hiç kimsenin kendisini Anayasa ve kanunların üzerinde görmemesi gerektiğine inanıyoruz. Her ne kadar Sputnik patronu ve yöneticileri Anayasa ve maddelerindeki sendikal hakları açıkça ihlal etse de ve bu düzeydeki personelin işten çıkarılmasının sendikal gerekçeli olduğu herkesçe bilinse de ‘işten çıkarılanlar sendikalı değil’ argümanına sığınıyor. Zaten grevcidir’ sözü açıkça patronun açıklamalarını dolduran bir malzemedir. Gerçek şu ki ihraç edilen 24 üyemizin tamamı yasal grevci ve bu konuda kanun çok açık.

6- 1957’de kapatıldık ama yılmadık. Üyelerimiz gözaltına alındı, tutuklandı, sokak ortasında şiddete maruz kaldı, biz de sessiz kalmadık. Yetkilerimize meydan okundu, üyelerimiz istifaya zorlandı, sürgüne gönderildik ama vazgeçmedik. Sendikamızın bir “politikası” varsa o da emeğin haklı mücadelesine öncülük etme çabasıdır. Neyse ki 1952’den bu yana edindiğimiz sayısız tecrübeyle siyasi oyunlara alet olmayacak kadar bilgi birikimine sahibiz.

‘KARA PROPAGANDA DEĞİL DAYANIŞMA BEKLİYORUZ’

7- Bu sürecin sonuna kadar üyemiz olan, olası bir sözleşmeyle alacakları bedeli heyecanla hesaplayan ama grev başlayınca geri adım atan, tereddüt eden, hatta sendikadan istifa eden kişiler oldu. Bu isimler arasında, yıllardır birlikte çalıştığı meslektaşlarımızın ve üyelerimizin üzerine basarak göreve gelenler de var. Bu isimleri sürekli bir arada görüyoruz ve onlar adına utanıyoruz. Dünya personel sınıfının çabalarının tarihi, zamanla bu tür isimlere gerekli sıfatı vermiş ve onlara ‘grev kırıcılar’ adını vermiştir. Bu unvanı kabul etmeyenlerin iftira ve kara propagandaya sığınmak yerine grev alanımızda dayanışma göstermelerini bekliyoruz.” (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu