Ekonomi

Dünyayı korkutan 240 milyar dolarlık Rusya-Çin dostluğu

Emre ERGÜL

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün Çin’e gidiyor. İki günlük ziyarette Putin, Çinli mevkidaşı Şi Cinping’le biraraya gelecek. İki lider, Rusya ve Çin Kültür Yılları’nın açılışının 75’inci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen gala gecesine katılacak.

Rus lider ayrıca Çin Başbakanı Li Çiang ile ticari, ekonomik ve insani alanlarda ikili işbirliği konularını görüşecek. Heylongciang eyaletinin idari merkezi Harbin şehrini ziyaret edecek olan Putin, bu kentteki 8’inci Rusya-Çin EXPO’sunun ve 4’üncü Rusya-Çin Bölgelerarası İşbirliği Forumu’nun açılış törenine katılacak. Putin ayrıca Harbin Politeknik Üniversitesi öğrencileri ve öğretmenleriyle bir araya gelecek.

Başta Amerika ve AB olmak üzere tüm dünyanın gözü, iki nedenden dolayı bu gezide olacak… İlk neden siyasi… Çünkü bir tarafta 24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna Savaşı yüzünden başlatılan ağır yaptırımlarla boğuşan Rusya var… Diğer tarafta da ABD’nin küresel patronluğuna göz diken dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin… Üstelik bu buluşma, Şi’nin Fransa, Sırbistan ve Macaristan’a yaptığı ve küresel medyada “Çin, kendine yeni Avrupalı müttefikler arıyor” diye yorumlanan ziyaretinin 1 hafta sonrasında gerçekleşiyor. İkinci neden ise ekonomik… Küresel ekonomi basınında bu geziyle ilgili onlarca başlık atılırken, en sert ifade İngiliz medyasında kullanıldı: “Çin-Rusya: Dünyayı sarsabilecek ekonomik bir dostluk…” Sarsıcı olmasının nedeni ise ikili ticaretin geçen yıl yüzde 26 artarak 240 milyar dolara ulaşması. Oysa, 2023 için hedef 200 milyar dolardı…

Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Elina Ribakova, “Çin şu anda Rusya’nın en önemli ortağı. Rusya’nın mallarını satın alıyor ve savaş alanı malzemeleri de dahil olmak üzere mal tedarik ediyor” derken; Rusya’nın 2023 yılı içinde ihraç ettiği ham petrol ve doğalgazın yaklaşık yarısının Çin tarafından satın alındığına dikkat çekti.

Asia Society Policy’nin Çin-Rusya programının kurucusu Philipp Ivanov da “Pekin, Batı ile uzun vadeli bir rekabet ve çatışma öngörüyor. Bunu dengelemek için de Çin, dünya çapında Batılı olmayan ülkelerle ekonomik ilişkilerine yatırım yapıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Çin’in kendi oyununu kurmaya çalıştığına dikkat çekenlerden biri de Sidney’deki Lowy Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Richard McGregor: “Çin’in paralel düzeni artık şekilleniyor. Biz, Pekin’in bunu inşa ettiğini söylüyorduk. Artık emarelerini görebiliyoruz.”

Pekin, Moskova’ya 26 milyar dolarlık telekomünikasyon ekipmanı sattı

İngiliz medyasının Rusya ticaret verilerine ilişkin analizine göre, 2023’te Rusya’nın AB ticaret düzenlemelerinde tanımlandığı üzere çift kullanımlı yüksek teknolojili mal ithalatının yüzde 60’ı Çin’den geldi. Akıllı telefonlar da dahil olmak üzere telekomünikasyon ekipmanları, bu 26 milyar dolarlık akışın en büyük payını 3.9 milyar dolar ile oluştururken, bilgisayarlar 2.3 milyar dolar ile ikinci sırada yer aldı. Rusya ayrıca 2 milyar dolarlık mikroişlemci ve 1.7 milyar dolarlık laboratuvar ekipmanı da satın aldı. Rus silahlarında kullanılan ithal teknolojilerin neredeyse tamamı Batı menşeli, yalnızca yüzde 4’ü Çinli şirketler tarafından üretiliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu